Kayıtlar

Temmuz, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Savaşlar

     Savaşmak genel olarak toplumlar arası çatışmalar olurken normal şartlarda bireyler arası rekabetinde bir diğer adı olabiliyor. Tabi bizim ilgi alanımız bir tık daha özele geçiyor, tek kişilik savaşlar. Bireyler arası olmak yerine bireyin kendi içinde kendisine karşı verdiği savaşı konu alıyoruz. Neden dersen eğer sebebim açık bireyler veya toplumlar arası savaşların sebebi genelde tek bir sebepten yada sebeplerin birleşiminden kaynaklanır, çıkar çatışmalarından kaynaklanır. Peki sence bir kişinin kendi ile olan savaşının sebebi nedir? Kendi çıkarlarıyla çatıştığı için mi yoksa belli başlı sebepleri olduğu için mi ya da nedenleri? Senin kendi içinde verdiğin savaşlarda anladığım kadarıyla şu ana kadar sen galip çıkmışsın. Yıkıntıların vardır mutlaka yaralarında, ama şuan sen bunu okurken dikkatini çekmek istediğim şey ise şuana kadar "" sen " kazanmışsın " bunu fark et. Zorlandın, berbat şeylere tanık oldun, kendi içinde anlam arayışlarına tutuldun, insanları

Bir Başlangıcın hikayesi - Part 2

     Eveet uzun bir aradan sonra tekrar geri döndüm tembellik ettim sanırım  bir daha böyle bir şeyin olmayacağını umarak devam ediyorum. Yazıların uzun olması sıkabilir diyerek bundan sonra biraz daha kısa tutmaya çalışacağım :).       Nerde kalmıştık :)).        Yiğido bir arkadaşını bulmuştu ve arkadaşı hızlıca yalanımıza ortak olmayı kabul etmişti.  Yiğido'nun ailesini bir son dakika işi olduğuna bu yüzden yiğido'dan farklı bir yerde bineceğine ikna etmişti, ben ise korkuyordum çünkü fazlaca abartan ve kafasında türlü senaryolar kuran biriydim, o an düşündüklerim ise ailesinin inanmayıp bizi takip edeceği yakalayıp ağzımıza neyse... Yiğido bindi ve benim olduğum istasyona geldi, elimde biri büyük iki valizle bir macera başlamıştı benim için. Yol boyunca korktum, geri dönmek istedim ama bi yanım hep devam etmem gerektiğini söyledi. Ev bulamazsak bankta uyuyabilir miyiz diye konuştuk hep, o an mantıklı gelmişti ama şu an tam bir saçmalık olduğunu anlıyorum. Ankara artı

Kısa Düşünce

Hayat bir labirenttir, bazı insanlar tüm hayatını bir çıkış yolu arayarak geçirir ama tek yol vardır, oda insanı daha derine gömer, tam ortaya varana kadar bunu anlayamazsın, ölümü ancak kabullenebilirsin o zamana kadar her gün doğru kararlar verip vermediğini sorgulaman gerekir.      MR.NOTHİNG

Kaybolan 'Şey'ler

Kaybetmek, kelimeleri anlamlarına kadar kaybetmek. Bir an geliyor bakıyorsun ilk defa bakıyormuşçasına bakıyorsun her şeye. Anlam yok, düzen yada kaosta yok. Bakıyorsun ama pek birşey gördüğün yok. Mesela bu yazıyı okumak için telefona bakıyorsun sonra birden bir şeyler oluyor telefon sadece metalden bir kalıba dönüşüyor. İçerisinden ışıklar çıkan ve üzerinde şekiller olan cam bir ekran var karşında hatta ekran kelimesini de at, elinde tuttuğun metalin üzerinde bir cam ve o camın içinden çıkan ışıklar var sadece. Her şey anlamını yitirmiş. Kafanı kaldırıyorsun bu sefer bulunduğun ortamda ve karşına çıkan ilk şeye bakıyorsun. Ney o? Boş bir yol ya da dolu fark eder mi, gördüğün tek şey çizgiler ve renkler. Ne amacı kalmış ne anlamı gördüklerinin. Sesler var tamam ama o ses her zamanki ses değil duyduğun sanki yokmuşçasına var.      Neler oluyor? Neden her şey sadece renkler ve çizgilerden ibaret oluyor, sana noluyor, neden kendini sanki kocaman boş bir alanın içinde varmışçasına yo