Kayıtlar

Ekim, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Soru(n)lar 1

  Bi soruyla geliyorum sana hazır ol iyi düşün.      Sence düşüncelerini, davranışlarını isteklerini falan düşün. Bunları içinden öyle geldiği içinmi yoksa öyle olması gerektiğini hissettiğin için mi şu anki haliyle sergiliyorsun? Anlatamadım tam kafamın içinde sormak istediğim şey açık ve net ama kelimelere gelince olmuyo, tekrar deniyorum. Düşüncelerin ya da davranışların bunları bi şekilde sergilersin ya da kendi içinde düşünürsün işte bunları sen istediğin için mi böyle düşünür yaparsın yoksa bunları böyle yapman gerektiğini hissettiğin için (alışkanlıklar, olması gerektiği gibi davranışlar sergilemek vs.) mi öyle yaparsın? Cevap bulamıyorum. Bana "eğer yaptığında için rahatsa içinden geldiği içindir" deme sakın, düşüncelerine yorumlarına fikirlerine ihtiyacım var bu soruyu açabilmem için.

" Aşk Olsun "

 Anlatamadığım her şey yeni bir acıya dönüşürken, acılarımı görmeden tanıyan ve kalplerinde bu yere benzeyen bir 'yer'imin olduğu o insanlar ise burdan çok uzak. Ve ben tüm bunları o uzak yerden yazıyorum. Hepsine yeniden uzağım. Hepsine yeniden yakınım. Kelimelerim, bulduğum yerde yitirdiğim ümitlerim benim, siz ne kadar izin verirseniz, o kadar seviliyorum, gülüyorum, yaşıyorum. 'Kötü bir anlatıcıyım oysa ben ve ne zaman Bir kaza olsa Adı aşk oluyor artık' -Beyza Öztürk

" Sen "

 Seninle yaşadığım her anı, birlikte olduğumuz son anmış gibi  yaşıyorum. Beni güzel bir yere götürdüğünde, yüzümü her zaman yaptığın gibi okşadığında, sanki çok güzelmişim gibi o muazzam bakışınla kalbimi kırdığında, ve her sevişmemizde... Ağlamam bundan. Sen hep başka sebepler arardın. Seni nasıl sevdiğimi gizlemek için elimden geleni yaptım. Ama her seferinde sensiz nefes alamadığımı hissettin ve bu zayıflık beni sana katlanılmaz gösterdi. Buna rağmen, seni daha az sevmek istemiyorum. Bu hayatta sahip olduğum bir meziyet varsa, o da bir insanı böyle dolu dolu, kendinden geçerek, defalarca kendinden geçerek, sevebileceğin en güzel boyutta sevmek. Herkesin kaçtığı, korktuğu bu sevme biçimi sadece bana ait. Ben, aşk istiyorum. 'Cesurca sevmek' istiyorum. Ama sen, seni sevmeme hiçbir zaman izin vermedin. Geriye ne kaldı? Hep aynı yalnızlık. Ama güzel. Acı verecek kadar güzel. - Beyza Öztürk

" Kayıp ya da Kayıplarda "

 İnsanlar arasında kendimi bu kadar değersiz, küçük görmeme rağmen insanların dediklerinden nasıl bu kadar kolay alınıp onlara kırılabiliyorum? Eğer kendime saygım yoksa insanların da bana saygı duymasını bekleyemem. İstediklerini söyleyebilirler, iyi ya da kötü. Bu zamana kadar hep yargılandım, en az her insan kadar... Yoruldum demekten yoruldum. Kelimeler bazen en büyük düşmanım benim. Kaçıyorlar, istemiyorlar beni. Bu yüzden onları suçlamakta haksız mıyım? Ben, kendini anlatabilmek için can atan ben bu elindeki kelimelerle ne yapacağını bilmiyor, hatta çoğu zaman onlarla rezil rüsva ediyor kendini. Yalnızca okuduklarımda değil, kendi cümlelerimde de istiyorum onları. Daha fazla kitapların arkasına sığınıp istediklerimi onlarla söyleyemem. Yapamam bunu. Hep aynı şarkıları dinliyorum. Hep aynı şarkıları söylüyorum. Hep. Hep. Nedir bu kendini anlatma çabası? Üzüntümün kimseye bir faydası yok, yalnızlığım kimseyi ilgilendirmiyor. Herkes kendi hayatının derdinde. Anlayamıyorum bunu. Anla

İhtiyaç Listesi

Bu bir ihtiyaç listesi olacak neyi neden istediğimizin bi listesi, açıklamalı olarak ele alalım haldi bunları. İlk olarak listemize arkadaş ekliyoruz. Her insanın mutlaka bir arkadaşa ihtiyacı vardır bazılarımızın çok fazla arkadaşı olabilir bazılarımızın ise sadece bir iki belkide bir elin beş parmağını geçmez. Ama mutlaka bi tane de olsa arkadaşa ihtiyacımız vardır konuşabilmek için, gülebilmek için, ağlayabilmek ya da susabilmek için. Çünkü yanındayken güvende hissederiz birinin yanımızda olduğunu bilmek güzel birşey. Acaba listeye ilk önce güvenle mi başlasaydık bilmiyorum sonuçta arkadaşın olacak kişiye güvenmelisin bir noktada, tamam bazen saçma arkadaşlıklar da oluyor güven olmasa da  olur yan yana geldiğiniz zaman gülüp eğlenseniz yeter sırrınızı yada kendinizi açmak zorunda değilsinizdir. Ama "arkadaş" var birde arkdş var yani. Güven önemli, yanında sadece susacak bile olsan bu güvendiğin biri olmalı. Bazılarımız o kadar güvensizdir ki bu paranoyaklık seviyesine bi

Olamayan koca bir duvar varmış

       Gece yarısını geçeli biraz oldu, karanlıkla çöken uyku hali çevremdekileri dağıttı odalarına doğru. Yeterince sessiz değil ama karanlık sevdiğim halinde. Bi his var gece gibi içimi karartan, kabus görmeye yeni başlamışım gibi, sanki kabusun tam içine yeni düşmüşüm gibi. Korkuyla karışık. Korkacak hiçbir şey yok aslında ama kaynağı bulamıyorum, bi korku var ama bu korkunun bi açıklaması yok. Normalde insanlar neyden korktuklarını bilirler mesela bi olay yaşanır sonuçlarından korkarlar ya da istemedikleri şeylerle yüzleşme ihtimalleri olur bundan korkarlar ama ben bu korkuyu bir sebebe bağlayamıyorum. Korkmam gereken bi sebep yok. Huzursuzum ve yalnız hissediyorum. Önceden bu kadar yalnız hissetmezdim çünkü kafamdaki sesler hiç susmazdı, sürekli olarak kafamda konuşmalar, diyaloglar döner dururdu. Şimdi hepsi yok oldu ve bu kadar sessizlik beni korkutuyo olabilirde. Her an bi şey olacak ya da olması gereken şeyler olmuyormuş gibi, birileriyle konuşmam gerekiyo ama kimseyle konuşam

Çürümek

  Her şey çürüyor canım kardeşim bu dünyada Hatıralar bile O hatıralar ki kafatasından muhkem bir yerde saklıdırlar O hatıralar ki tüyden hafif Gök mavisinden duru Etten kemikten uzaktırlar O hatıralar ki Bambaşka bir zaman içre yaşar dururlar Gel demeden gelir Git demeden giderler Nur topu gibi açıldıkları olur bazan Sonra sızım sızım sızlarlar Her şey çözülüp gidiyor bu dünyada Bir biri içinde Bir biri peşi sıra Bir tad dudakta Bir ses kulakta Sen toprakta çürürsün canım kardeşim Ben ayakta Bedri Rahmi EYUBOĞLU