Kayıtlar

Eylül, 2022 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Gülperi'nin Düğünü

 Salih bir ailenin iffetli bir kızı vardı Ahlakı pek güzeldi, Gülperi idi  adı Elini açsa hakka kabul olur duası Hayalleri zengin idi, hep çıkardı rüyası Gönlü ince saz gibi sallanırken rüzgarda Aklı o beyaz atlı şehzadede idi uzakta Her gün içini çekerek o atlıyı beklerdi Hiç şüphe etmiyordu mutlaka gelecekti Her sabah erken kalkar eşarbını bağlardı Abdestsiz dolaşmazdı namaz kılar ağlardı Herkkesin dilindeydi o meçhul şehzadesi Artık yaklaşıyordu atlınında gelmesi Bir gün gözlerini kapıya kilitledi Hayatında ilk defa gülümsedi Anne dedi, geldi şehzadem şuraya  Onunla gidiyorum şahane saraya  Gülperi mutluluktan uçuyordu adeta Can atıyordu binmek için o beyaz ata Sonra hemen getirdi Kelime-i Şehadet  Gözlerini kapadı, dünya bundan ibaret O gün düğünü oldu beyaz gelinlik giydi Tahta ata binerek evini terk eyledi NÇ --DT

Ölünün Odası

 Bir oda, yerde bir mum, perdeler indirilmiş Yerde çıplak bir gömlek kokusundan dirilmiş Süt beyaz duvarlarda çivilerin gölgesi Artık ne bir çıtırtı ne de bir ayak sesi Yatıyor yatağında dimdik, upuzun ölü Üstü boynuna kadar bir çarşafla örtülü  Bezin üstünde ayak parmaklarının izi Mum alevinden sarı, baygın ve donuk benzi Son nefesle göğsü boş, eli uzanmış yana Gözleri renkli bir cam, mıhlı ahşap tavana Sarkık dudaklarının ucunda bir çizi var Küçük bir çizgi, küçük titreyen bir an kadar Sarkık dudaklarında asılı titrek bir an Belli ki birden bire gitmiş çırpınamadan Bu benim kendi ölüm Bana geldiği zaman böyle gelecek ölüm Yazar bilinmiyor. -DT